uran ve hatta baska bir insan olmama sebep olan bir ask hikayemi sizinle paylasmak istiyorum. Biraz kendi yasadigim hayati size anlatmak istiyorum.hollandada yasiyorum.yasim daha 17 iken cok deli ve hizli bir hayat yani gunden gune yasiyan biriydim.Icki ,esrar gece hayati,hafta sonlarida barda calis
ayatımın insanı gidiyordu benden çok uzaklara bakmadan arkasına bilmeden nasıl sevildiğini atıyordu kendini başka diyarlara.Çaresizlik içinde ben bir kez daha dedim dene kaybetmezsin birşey ama kazanırsın belki diye düşündüm kendimce.
Atladım sevdiğimi taşıyan o güzel trene seni aradım vagonların a
dedi bende altında kalırmıyım gülümseyerek
_önemli degilse sen nye sordun?
diye sorumu yönelttim kendimden emin bi şekilde zekice cevaplar veriyordu ve benim altta kalmayışımdan zevk alıyormuşcasına tadına vara vara birbirimizi sıkıştırıyorduk sorulara sorularla cevap vererek...:)cevapta hiç geci
degisti benden cok seyler bekliyordu bütün arkadaslarimi onun icin birakmami istiyordu beni sadece kendisine istiyordu bunu ilk zaman yapamadim arkadaslarimi nasil satiyim diye düsünüyordum ve yaslar dökülüyordu gözlerimden anlamiyordum onu insan sevdigini bu kadar üzermi?böyle birsey beklermi?diye
a taraflara bakıyordu. Benimse sanki dünyam yıkılıyordu. O akşam eve gittim. Gece hep onu düşündüm. Kendikendime: “BEN NE YAPIYORUM!!” dedim. Muhakkak beraber olduğu biri vardır diye geçiriyordum içimden. Unutmaya çalışıyordum. Ama hep onu düşünüyordum. Hergün gözgöze bakışmalarla sömestr gelmişti.
ediyorsun sonsuz bir merak ve kaygiyla... Çok iyi biliyorum su an yasadigin bencil bir aci degil... Kendin için degil, benim için üzülüyorsun. Beni yitirmekten çok, benim kendimi yitirmemden, ruhumun parçalanmasindan korkuyorsun... Sana, sevgine rakip olan birine duydugum özlemden degil yasadigin bu
ok uzun bir dönem geçti. O zamanlar ben de kimi zaman içimde tarifi imkansız sıkıntılar yaşıyordum. Kendime uzun süre eğlenceli uğraşılar bulmaya çalıştım ya da yalnız kalmamaya gayret ettim. Ama en önemlisi, bir ilgi alanı bulup üzerine gitmek oldu. Bu kurs gibi bir şey değil, mesela resim yapmak g
kahvaltılık bir şeyler hazırlamaya koyuluyorum. “ Aşkım uyandığında her şey hazır olmalı “ diyorum kendikendime.. Biraz domates, peynir, salam.. Kahvaltı sofrasının kalabalık olmasını istemiyorum.. Oranın kalabalığı biz olmalıyız.. Çay evet şimdi çay hazırlanıyor. Hmmm.. Bide rafadan yumurta.. Şim
da tuvalete gitmek için kalktığın asla aklıma gelmezdi.
Gittiğini düşünürdüm yalnızca... O saatte kendi evini terk edip, nereye gidebileceğini sorgulamadan, sadece beni o sonsuz hiçlikte, o en masum rüyada, cennetimizde, uykumuzda bir başına bırakıp, kaybolacağından korkardım. Bana hep aynı soruyu
a ben” Niye positif mi negatif mi degismisim?” “Positif tabiki kizim! Eee anlatin bakalim” diyor ve kendisi basliyor anlatmaya...Iste bu huyunu cok seviyorum Kerimin gevezeliyi. Kero bunu okurken lütfen kizma! Süpersin vallahi ;) Ehh iste öyle böyle gecti bir ki gün ve biz Köye gittik. Aslinda Izmir