Aşkla ,kıskançlıkla, ihanetle örülmüş bir aşk hikayesiydi bu. Aşkla başladı. Kıskançlıkla devam etti, ve ihanetle bitti. Nefret aldı şimdi yerini. Ama bu sevgi ne benim, nede onun içinden silinmedi…
Daha on yedimdeydim onu ilk tanıdığımda.aman ALLAH”ım nasılda aniden çıkmış
unu baska bir oglanla bulusdugunu ögrendim bunlara hepsine bana yalal olduklarini söyledi ama sonra gercek oldugunu ama benim anladigim gibi olmadigini söyledi. ben onu kaybetmemek icin yinede birsey demiyordum hala seviyordum asiktim beni birakmasin diye kizmiyordum. sonra dedigi olmusdu. bir ara d
ele
yatardilar.Nezrin onunla
daniwanda hemiwe onun yalana
nifret etdiyini deyirdi.Oda risk
edib gercek kimliyini deye
bilmrdi Amile.Amili amma
dogurdan cox isteyirdi,Azeri
sevirdi öz aleminde,amma
düwünürdü Amille olan
dostlugunu qirmamag ücün ona
hec neyi daniwmasin.Axi Azer
bilse son qo
n tükenmeyen güzel bir sabra sahipti. O, sabriyla ve ümidiyle örnek bir peygamberdi. Kendisi, evlad acisi ve evlad ihanetiyle imtihan edildi. Kur'ân'da, onun hayati, Yûsuf (a.s)'in hayati ile iç içe anlatilmistir. Ya'kûb (a.s)'in gözlerinin kaybolmasina, saçlarinin agarmasina ve belinin bükülmesine
lar benden sanki
Ve yine karsiliyor zaman veda vaktini ...
Saatler dakikalar hep ayni
Ayni yürek acisi içimde
Ve güvendigim daglara çig düstü bu sefer
Donmak istemiyor bu yürek
Illa her asktan sonra ayrilik mi gerek ?
Sen gittin kalbim yerinde yok ki
Yine bir sabah karsiladi beni ayrilik va
Kendini cezalandırmak için midir
Yoksa çaresizliğini anlatmak için mi
Bilerek mi gerçekleşir
Yoksa sadece bir refleks mi
Yaşamdan kaçmak için midir
Yoksa daim olan acıdan mı
Peki "gerçek"ten nasıl kaçılır
Ya var olmak acısı sonsuzsa
Ya yok olmak yoksa
Ya gerçek değiştiril
e geceler rahatlatacak seni ne gunduzlerzler�
olmeyi isteyip, olemeyeceksin
Ruyalar goreceksin, gercek olmasını istediğin�
Her sıçrayarak uyandığında onun adini söylediğini fark edeceksin�
Telefonun зalmasını bekleyeceksin�
Aramayacağını bile bile�
Her caldığında yüreğin ağzına gelecek�
Ağl
Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin.
Sokağa fırlayacaksın.
Sokaklar da dar gelecek.
Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi.
Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü.
kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan
kimse bu kadar acı çektirmemişti bana nefes alamıyordum bu şehirde gitmek istiodum yapamaıodum gidemiodum engel oluyodu bana bu şehirden gitmek belkide küçüklüğüm koyuyordu gimeme ewt küçüklüğüm henüz 14 yaşındayım ve yaşamak istemiorum bu kadar acıyı çekmek çok zor dayana